Sıfırdan Web Sitesi Nasıl Yapılır? Adım Adım Başlangıç Rehberi 2025

☑︎ Bu kılavuz 2025 için güncellendi

Bir web sitesi yapmak istiyorsun, öyle mi?

Belki yan projen için, belki işin ya da portfolyon için… ya da belki sadece internette sana ait bir alan olsun istiyorsun.

Sebep ne olursa olsun — tebrikler!
Pek çok kişinin sormadığı o sihirli soruyu sorarak zaten bir adım öndesin:
“Peki ama nereden başlarım?”

Ve işte güzel haber:

⚡ Kod bilmek zorunda değilsin.
⚡ Geliştirici tutmana gerek yok.
⚡ Ve evet, bir servet harcamana da hiç gerek yok.

Bu rehber seni adım adım yönlendirecek —
hiçbir teknik jargon, geliştirici dili ya da “önce Nginx kur, sonra DNS zone dosyanı düzenle” gibi saçmalıklar yok.

Hatta bu yazıyı bitirdiğinde şunları net olarak biliyor olacaksın:

• Aslında tam teşekküllü bir web sitesine ihtiyacın var mı? (spoiler: bazen gerekmiyor!)
• Hangi yol sana daha uygun? Wix mi? WordPress mi? Framer mı? Yoksa bambaşka bir şey mi?
• Hangi adımları, hangi sırayla atmalısın — ta ki “yayında!” diyene kadar

Hadi başlayalım.

Adım 0: Web Sitesine Gerçekten İhtiyacın Var mı?

Açık konuşalım — 2025 itibarıyla bir web sitesine sahip olmak her zaman varsayılan hareket değil artık.

Ne yapmak istediğine bağlı olarak, tam teşekküllü bir web sitesi fazla karmaşık — hatta dikkat dağıtıcı bile olabilir.

Bu yüzden alan adı alma ve sürükle-bırak editörlerine gömülmeden önce kendine şu soruyu sormakta fayda var:

Gerçekten bir web sitesine ihtiyacım var mı — yoksa aynı hedefe ulaşmanın daha hızlı, daha ucuz, daha akıllıca bir yolu var mı?

İşte hızlı bir karar tablosu:

• Kişisel marka veya profesyonel kimlik mi inşa ediyorsun? Web sitesi hâlâ kraldır.
• Yeni bir ürün ya da startup mı başlatıyorsun? Web sitesi senin kontrol merkezindir.
• Freelancer ya da danışman mısın? Müşteriler seni Google’da arayacak.
• Fiziksel bir iş yeri mi işletiyorsun? Web sitesi güven, rezervasyon ve yol tarifi açısından çok işe yarar.

Ama bazen de…

• Sadece fotoğraf ya da sanat işlerini göstermek mi istiyorsun? Instagram veya Behance çok daha pratik olabilir.
• Birkaç tane dijital ürün mü satacaksın? Gumroad veya Lemon Squeezy işini görebilir.
• Yazmak mı istiyorsun? Medium veya Substack seni uğraştırmadan okuyucuya ulaştırır.
• Sadece bir “link in bio” mı lazım? Carrd, Linktree veya Beacons kullan ve geç (daha fazla bilgi şu bölümde)

Hâlâ kararsızsan, işte hızlı bir kural:

• “Burası bana ait” demek senin için önemliyse — yani algoritma kurbanı olmak istemiyorsan — bir web sitesi kur.
• Hız, basitlik ve sıfır bakım senin için öncelikliyse — önce kolay bir platformla başla, sonra zamanı gelince profesyonel çözüme geçersin.

Sonuç olarak:

Bir web sitesi sana maksimum özgürlük, özelleştirme ve uzun vadeli esneklik sağlar. Ama daha sade bir şeyle başlamak da gayet kabul edilebilir — tam donanımlı geçişi sonra yaparsın.

Eğer hâlâ “Evet, bana bir web sitesi lazım” diyorsan —
sıradaki adım: sana en uygun yol hangisi, ona bakalım.

Adım 1: Web Sitesi Yolunu Seç

Tamam, bir web sitesine sahip olmanın senin için mantıklı olduğuna karar verdin. Harika.
Şimdi sırada bir başka büyük soru var:

Nasıl bir web sitesi yapmalıyım — ve hangi yolla?

Cevap, siteden ne beklediğine, ne kadar kontrol istediğine ve zaman (ya da para) olarak ne kadar yatırım yapabileceğine bağlı.

İşini kolaylaştırmak için popüler yöntemleri üç ana gruba ayırdık:

• Hazır web site kurucular – örneğin Wix, Squarespace veya Weebly. Görsel, hızlı ve bakım gerektirmeyen bir şey istiyorsan mükemmel seçenekler.
• WordPress (kendi hosting’inle) – maksimum esneklik, tam kontrol ve dev bir tema/eklenti ekosistemi istiyorsan en iyi tercih.
• Modern no-code site builder’lar – örneğin Framer, Typedream veya Carrd. Kişisel siteler, hızlı MVP’ler veya sade landing sayfaları için birebir.

Hadi bunları hızlıca karşılaştıralım:

Platform Türü	Kullanım Kolaylığı	Tasarım Kontrolü	Maliyet	En Uygun Kullanım
Klasik Site Kurucular	⭐⭐⭐⭐⭐	⭐⭐⭐	$-$$	Portfolyolar, küçük işletmeler, yerel dükkanlar
WordPress (kendi hosting’inle)	⭐⭐	⭐⭐⭐⭐⭐	$	Bloglar, ölçeklenebilir siteler, SEO odaklı projeler
No-Code Platformlar	⭐⭐⭐⭐	⭐⭐⭐⭐	$	Startup’lar, kişisel siteler, hızlı MVP’ler

Hâlâ karar veremedin mi? Şöyle düşün:

• Hız ve basitlik istiyorsan → Hazır site kurucular tam sana göre (karşılaştırmamıza bak).
• Uzun vadeli esneklik ve SEO performansı arıyorsan → WordPress’i seç.
• Hiç uğraşmadan “tasarımcı eli değmiş” gibi görünen bir şey istiyorsan → Framer ya da Typedream’a göz at.

Sırada: bu seçeneklerin her birini detaylıca inceleyip sana en uygun olanı netleştiriyoruz — tahmine gerek kalmadan.

Seçenek A: Hazır Web Site Kurucular

Hızlıca internete çıkmak istiyorsan — hem de tek satır kod yazmadan — site kurucular en iyi dostun olacak.

Bu platformlar senin yerine her şeyi hallediyor: hosting, tasarım, güncellemeler ve hatta alan adı bağlantısı bile dahil. Hepsi tek pakette, yeni başlayan dostu bir şekilde sunuluyor.

Sürükle, bırak, yaz, “Yayınla”ya tıkla — ve işte siten yayında.

İşte göz atmaya değer en iyi seçenekler:

• Wix – en esnek platform. Yüzlerce şablon, güçlü bir editör ve devasa bir uygulama pazarı sunuyor.
• Squarespace – şık ve minimalist tasarımlarıyla tanınıyor. Kreatif işler ve portfolyolar için harika.
• Weebly – basit, sağlam ve oldukça bütçe dostu. Square tarafından satın alındığı için yerleşik e-ticaret avantajı var.

Peki bu araçlar kimler için ideal?

• Bir tasarımcı tutmadan güzel görünen bir site istiyorsan
• Hızlı bir şekilde yayına çıkmak istiyorsan (hatta bugün içinde)
• Güncellemelerle, güvenlik sorunlarıyla ya da hosting karmaşasıyla uğraşmak yerine ayda birkaç lira ödemeyi tercih ediyorsan

Ama bazı dezavantajlar da var:

• SEO, hız ve özel kod gibi konularda daha az kontrolün olur (WordPress’e kıyasla)
• Platform değiştirmek kolay değildir — site kurucudan başka bir sisteme geçmek sancılı olabilir
• Bazı özellikler daha pahalı planların arkasına saklanmış olabilir (örneğin e-ticaret, üyelik, gelişmiş analizler)

💡 Küçük bir ipucu:

Çoğu platform ücretsiz deneme ya da sınırlı bir ücretsiz plan sunuyor — böylece karar vermeden önce test edebilirsin. Emin değilsen Wix ya da Squarespace ile başla — ikisi de güçlü ve güvenilir tercihler.

Site kurucular hakkında daha fazlasını öğrenmek ve seçenekleri karşılaştırmak istersen — detaylı analizimize göz at.

Sıradaki adım: Daha fazla kontrol ve esneklik mi istiyorsun? O zaman belki sen bir WordPress insanısındır 🌞

Seçenek B: WordPress (Kendi Hosting’inle)

Site kurucular, mobilyalı bir daire kiralamak gibiyse 🛋️
WordPress kullanmak, boş bir arazi satın alıp üzerine tam istediğin evi inşa etmek gibidir 🏡

Kurulumu biraz daha uğraştırır — ama sunduğu esneklik rakipsizdir.

İnternetteki tüm web sitelerinin %40’tan fazlası WordPress ile çalışıyor. Buna kişisel bloglardan ve portfolyolardan tut, dev medya siteleri ve e-ticaret platformlarına kadar her şey dahil.

Peki hâlâ bu kadar popüler olmasının sebebi ne?

• %100 ücretsiz ve açık kaynaklı (sadece hosting + alan adı ücreti ödüyorsun)
• İstediğin tema ve eklentiyi kurarak tasarımı değiştirebilir, yeni özellikler ekleyebilirsin
• SEO, hız optimizasyonu, blog yazarlığı ve ölçeklenebilirlik için harika
• Gerçekten her şey senin elinde — tam kontrol ve sahiplik, hiçbir platform kısıtlaması yok

Ama elbette bazı zorluklar da var:

• Her şey dâhil bir sistem değil — bir hosting sağlayıcısı seçmen gerekiyor, örneğin Hostinger (endişelenme, sana yardım ediyoruz)
• Özellikle ilk kez site kuruyorsan öğrenme eğrisi biraz dik olabilir
• Güncellemeler, yedekleme ve bakım gibi konularla sen ilgilenmelisin (ya da yardımcı eklentiler kurmalısın)

Bununla birlikte, modern WordPress artık çok daha kullanıcı dostu — özellikle şu araçlarla:

• Sayfa oluşturucular: Elementor, Spectra, Kadence Blocks (sürükle-bırak, kodsuz)
• Hazır başlangıç temaları: Astra, Neve, Blocksy – kutudan çıktığı gibi güzel görünürler
• Tek tıkla kurulumlar: Çoğu hosting firması WordPress’i senin yerine otomatik kurar

Özetle: WordPress 🏆
blog yazarları, içerik üreticileri, hizmet tabanlı işletmeler, ajanslar ve zamanla web sitesini büyütmek isteyen herkes için ideal — üstelik platform sınırlarına takılmadan.

Sıradaki seçenek: Daha sade, şık ve startup havasında bir şey mi istiyorsun? O zaman modern no-code platformlara bakalım.

Seçenek C: Modern No-Code Web Site Araçları

Klasik site kurucular sana hantalmış gibi geliyor, WordPress ise fazla karmaşık mı?
O zaman yeni nesil ultra-şık no-code araçlara bayılabilirsin.

Bu platformlar hız, sadelik ve stil için tasarlanmış — genellikle bağımsız geliştiriciler, startup’lar ve şık bir siteyle hızlı çıkış yapmak isteyen herkes tarafından tercih ediliyor.

Yani: “cool startup sitesi” görünümü ama tasarımcı tutmadan ve tek satır kod yazmadan.

İşte öne çıkanlardan bazıları:

• Framer – ışık hızında, tasarım odaklı bir platform. Kutudan çıkan harika animasyonlar ve duyarlı (responsive) düzenler.
• Typedream – Notion gibi ama web siteleri için. Temiz, minimal ve aşırı kolay kullanımlı.
• Carrd – MVP’lerin kralı. Kişisel sayfalar, portfolyolar ve “bio link” için ideal. Planlar yıllık sadece $9’dan başlıyor.

Peki neden no-code bir araç seçmelisin?

• Aşırı hızlı kurulum sunuyorlar — çoğu 1 saatten kısa sürede hazır hale geliyor
• Modern görünüyorlar — şık tasarımlar, mobil uyumlu düzenler, yerleşik animasyonlar
• Tek sayfalık siteler, açılış (landing) sayfaları, portfolyolar veya sade startup siteleri için birebir

Ama birkaç sınırlama da var:

• Karmaşık içerik yapıları, blog sistemleri veya özel arka plan özellikleri için ideal değiller
• Tasarım açısından platformun sunduklarıyla sınırlısın (özellikle Typedream ve Carrd’da)
• Bazı gelişmiş özellikler (formlar, analiz, özel script’ler vs.) ek ücretli planlar ya da yan çözümler gerektirebilir

💡 Küçük bir ipucu:

No-code araçlar aynı zamanda fikir test etmek için de harikadır — bir açılış sayfası yap, bir teklifi valide et, ya da projen için sade bir tanıtım sayfası oluştur. Tam siteye yatırım yapmadan önce deneme sahası gibi düşün.

Sıradaki adım: Hangi aracı seçeceğine karar verdin — şimdi sıra geldi web sitesine neler koyacağına.

Adım 2: İçeriği Yapılandır ve Planla

Widget sürüklemeye ya da font seçmeye başlamadan önce, sitenin ne anlatacağını netleştirmek fazlasıyla yardımcı olur.

Bu adımı bir ev inşa etmeden önce çizdiğin taslak olarak düşün 📋
İyi haber şu: gereğinden fazla düşünmene gerek yok. Hadi adım adım bakalım:

🔹 Sayfalar vs Yazılar

Eğer WordPress (veya blog destekli bir sistem) kullanıyorsan, iki içerik türü göreceksin: sayfalar ve yazılar.

Kısa fark özeti:

Sayfalar	Yazılar
Statik içerikler (Hakkımızda, İletişim, Hizmetler)	Zaman damgalı yazılar veya güncellemeler
Genellikle ana site yapısının parçasıdır	Genellikle blog veya haber akışında yer alır
Menülerle organize edilir	Kategori ve etiketlerle organize edilir

💡 “Sayfalar” daha kalıcı içeriklerdir, “yazılar” ise zamanla yayınladığın şeylerdir (örneğin duyurular, rehberler, vaka çalışmaları).

🔹 Çoğu Site İçin Olmazsa Olmaz Sayfalar

Küçük bir site için klasik başlangıç yapısı şöyle olabilir:

• Ana Sayfa: Kimsin, ne yapıyorsun ve insanlara nasıl yardımcı oluyorsun
• Hakkımızda: Hikayen, değerlerin, ekip ya da geçmişin
• Hizmetler / Çalışmalar / Ürünler: Ne sunuyorsun, bağlantılar veya fiyatlarla
• İletişim: Ziyaretçiler sana nasıl ulaşabilir (form + e-posta + varsa sosyal bağlantılar)
• (İsteğe bağlı) Blog: Güncellemeler ya da makaleler paylaşmayı planlıyorsan

Şimdilik her şeyi yazmana gerek yok — her sayfa için kısa bir taslak çıkar. Madde listesi yeterlidir.

🔹 İpucu: Harita Çıkar

Bir kalem al ve ideal site yapını kağıda çiz — kutular sayfalar, oklar bağlantılar olsun.

Evet, gerçekten.

2025 yılında bile işe yarıyor.

Ne kadar netlik kazandırdığına şaşıracaksın.

Alternatif olarak ücretsiz araçlar da kullanabilirsin:
Figma (wireframe çizmek için) ve
Octopus.do (hızlı site haritaları için)

Haritanı 🗺️ çıkardıysan ve her şey nereye gidecek belli olduysa, artık tasarıma geçmeye hazırsın.

Sıradaki adım: logo, font ve eğlenceli işler — ama haftalarını pikselle boğmadan.

Adım 3: Tasarım ve Marka Kimliği

İşte şimdi web siten gerçekten sana benzemeye başlıyor.

Ama endişe etme — sana renk teorisi dersi vermeyeceğiz ya da 92 font arasından seçim yapmanı istemeyeceğiz.

Buradaki amaç: 4 saatlik bir Pinterest çukuruna düşmeden temiz ve uyumlu bir görünüm yakalamak.

Gelin temel şeylere bakalım:

🔹 Logo (ya da Sadece İsim)

Zaten bir logon varsa — harika, yükle ve devam et.
Yoksa? Hiç sorun değil. Mükemmel bir logo olmadan da site açabilirsin.

Bunun yerine şunları yapabilirsin:

• Kendi ismini ya da proje adını sade bir fontla yaz ve geç. Tasarımla uyumlu olsun yeter.
• Ya da basit bir logo oluşturmak için şu araçlardan yardım al:
  • Looka – yapay zekâ destekli logo oluşturucu
  • Canva – sürükle-bırak logolar (ücretsiz plan işini görür)
  • Hatchful – hızlı ve basit marka setleri

🔹 Yazı Tipleri ve Renkler

En fazla 1–2 font seç. Biri başlıklar için, diğeri gövde metin için. Temiz ve okunabilir kombinasyonlar en iyisidir.
İşte bazı öneriler (hepsi Google Fonts üzerinden ücretsiz):

• Başlıklar için: Montserrat / Raleway / Playfair Display
• Gövde metin için: Open Sans / Lato / Inter / Roboto

Renk paleti seçerken zorlanıyor musun? Şunlara göz at:

• Coolors – hızlı renk paleti oluşturucu
• Muzli Colors – hazır paletler ve önizlemeler
• Canva Renk Paletleri – tasarımcı elinden çıkmış setler

Sade tut: bir ana renk, bir nötr ton (gri/siyah/beyaz) ve gerekiyorsa bir vurgu rengi yeterlidir.

🔹 Görseller ve İllüstrasyonlar

2025 yılındayız, artık yapay gülümseyen stok fotoğrafları geçelim.
Projenin ruhunu yansıtan kaliteli görseller kullan:

• Unsplash – yüksek kaliteli ve ücretsiz görseller
• Pexels – açılış sayfaları için modern fotoğraflar
• SVG Backgrounds – soyut desenler ve arka planlar

Ayrıca Canva üzerinden başlık görselleri, mockup’lar veya sosyal medya önizlemeleri oluşturabilirsin.

🔹 Düzen ve Boşluklar

Eğer siten “bir şeyler eksik” gibi görünüyorsa, muhtemelen sebep boşluk eksikliğidir.
Beklediğinden daha fazla boşluk kullan — içerik nefes alabilsin 😮‍💨

Boşluk (white space) senin dostundur. Izgaralar da öyle. Çoğu tema ve site kurucu zaten onları kullanır — sadece ne yaptığını bilmiyorsan bozma :)

Artık yazı tiplerin, renklerin ve düzenin yerli yerindeyse, nihayet yayınla tuşuna basmaya hazırsın.

Sıradaki adım: bu güzelliği internete bağlayalım — ve yayına alalım!

Adım 4: Yayınla, Bağla, Duyur

Harika! — içeriğin tamam, tasarımın hazır ve siteni dünyaya göstermek üzeresin ✨

İşte şimdi yapman gerekenler — böylece siten insanlar, Google ve hatta yapay zekâlar tarafından bulunabilir hale gelir.

🔹 Özel Bir Alan Adı Bağla

Kimse isminiz.weebly.com ya da markan.framer.website gibi adresler yazmak istemez.

Gerçek bir alan adı al: seninsiten.com gibi. Ucuz, kolay ve seni anında daha profesyonel gösterir.

Şöyle yapabilirsin:

• Site oluşturucu üzerinden alan adı satın al (Wix, Squarespace vb. bu hizmeti sunar)
• Ya da Namecheap gibi bir alan adı sağlayıcısından alıp manuel bağla

💡 Mümkünse .com uzantısını tercih et. Bulamazsan .co, .io veya .site gibi alternatifler de gayet iyidir. Sadece Türkiye’de geçerli bir proje yapıyorsan .com.tr gibi yerel uzantılar da tercih edilebilir.

🔹 Temel SEO Bilgilerini Ekle

Arama Motoru Optimizasyonu (SEO) göz korkutucu gelebilir — ama temelleri oldukça basittir.

Her sayfanda şunların olduğundan emin ol:

• Benzersiz bir başlık (tarayıcı sekmesinde ve Google aramasında görünen)
• Kısa bir açıklama (sayfanın ne hakkında olduğunu anlatır)
• Okunabilir URL’ler (örneğin /iletisim gibi — /page?id=43721 değil)

WordPress kullanıyorsan şu eklentiler işine yarar:
All-in-One SEO ya da
Rank Math.
Site oluşturucular da genelde yerleşik SEO ayarlarına sahiptir — kullanmayı unutma!

🔹 Google’a Bildir

Google’ın web siteni fark ettiğinden emin olmak için şunları yap:

1. Google Search Console‘a git ve alan adını ekle.
2. Sahipliğini doğrula: Alan adı sağlayıcın üzerinden bir DNS kaydı ekle. Google adım adım nasıl yapılacağını gösteriyor.
3. Site haritanı gönder: Çoğu platform bunu otomatik oluşturur. Google zaten zamanla keşfeder, ama sen yol gösterirsen bu işlem hızlanır :)

Bu adımlar arama sonuçlarında daha hızlı görünmeni sağlar — ayrıca site trafiğini de takip edebilmeni mümkün kılar.

🔹 Analitik Kur

Siteni kaç kişi ziyaret ediyor? Hangi sayfaları geziyorlar? Bunu bilmek önemli.
Bir analiz aracı kurmalısın.

İşte birkaç seçenek — klasiklerden gizlilik dostu alternatiflere kadar:

• Google Analytics – ücretsiz ve güçlü klasik
• Plausible – sade, gizlilik odaklı bir alternatif
• Fathom – hızlı ve hafif başka bir seçenek

Çoğu sistem sadece tek bir kod satırı ister.
WordPress kullanıyorsan bir eklenti kur.
Site oluşturucu kullanıyorsan genellikle “Takip Kodu” veya “Analitik” gibi bir ayar bölümü vardır.

🔹 Paylaş!

Siten yayında — ama sadece orada durmasın. Duyur:

• Bağlantıyı sosyal medya profillerine ekle
• E-posta imzana yerleştir
• LinkedIn veya Twitter/X gibi platformlarda bahset
• Müşterilerine, kitlene, arkadaşlarına haber ver

Blog yazmayı, ürün satmayı ya da içerik üretmeyi planlıyorsan bu aynı zamanda bir bülten oluşturmayı veya e-posta pazarlama araçlarını araştırmayı düşünmek için iyi bir zaman.
Detaylı rehberler için Webmaster Academy içeriklerimize göz atabilirsin.

Sıradaki bölümde: hâlâ “tam teşekküllü bir siteye ihtiyacım var mı?” diye düşünüyorsan — ya da daha hızlı alternatifleri merak ediyorsan, onlardan da bahsedeceğiz.

Hâlâ Kararsız mısın? Şu Alternatifleri Düşün

Bu kadar okudun ama hâlâ emin değil misin? Belki de şu an tam teşekküllü bir web sitesi kurmak fazla geliyor — ya da belki sadece hızlıca bir çevrimiçi varlık oluşturman gerekiyor.

Yalnız değilsin — ve iyi haber şu ki: bu işi kolayca halledebilecek sağlam alternatifler var.

İşte değerlendirebileceğin bazı seçenekler:

• Instagram – görsel yaratıcılar, sanatçılar, fotoğrafçılar, el işi yapanlar için mükemmel. Portfolyon ve iletişim merkezini burada kurabilirsin.
• Linktree / Beacons / Carrd – hızlı “bio’daki link” sayfaları için birebir. Linklerini ekle, kısa bir biyografi yaz ve hazırsın.
• Medium / Substack – yazmak istiyorsun ama site kurmakla uğraşmak istemiyor musun? Bu platformlar her şeyi senin yerine hallediyor — sen sadece yazıya odaklan.
• Gumroad / Lemon Squeezy – eğer sadece birkaç dijital ürünü satmak istiyorsan, tam bir siteye ihtiyacın bile yok.
• Typedream / Framer – ultra hızlı ve şık tek sayfalık siteler için ideal. Landing page, MVP ya da kişisel projeler için birebir.

💡 En kolay yerden başla. Tam teşekküllü bir siteye her zaman geçebilirsin — ve çoğu platform, önceden yaptıklarınla entegre olma veya yönlendirme imkanı da sunar.

Bir web sitesine sahip olmak güçlü bir adımdır — ama küçükten başlamak çoğu zaman daha zekice olur. Önemli olan, sen ortada yokken bile senin adına konuşacak bir şeyin olmasıdır.

Sıradaki bölüm: hâlâ soruların mı var? Kapatmadan önce en yaygın olanları yanıtlayalım.

SSS: Web Sitesi Kurma Hakkında 2025

Soruların mı var? Yalnız değilsin. İşte en sık aldığımız sorular — ve artık bir kenara bırakılması gereken birkaç efsane 👇

Sıra Sende

Tebrikler, buraya kadar geldin! 🎉

Oldukça kapsamlı bir yolculuk oldu —
Web sitesine gerçekten ihtiyacın olup olmadığından, hangi aracı seçeceğine, içeriği nasıl yapılandıracağına, tasarımdan yayına kadar her şeyi konuştuk. Alternatifleri de unutmadan.

Şimdi en keyifli kısım başlıyor: harekete geçmek.

Unutma: İlk web sitenin mükemmel olması gerekmez. Var olması yeterlidir. Bitmiş olan, mükemmel ama hiç yayımlanmamış olandan iyidir.

İster WordPress, ister Wix, Framer ya da bambaşka bir şey kullan — en önemli adım, bugün attığın adımdır.

Bu rehber sana yardımcı olduysa — ya da bir sorunun, yorumun ya da 🌶️ bol baharatlı bir fikrin varsa — aşağıdaki yorumlar bölümüne yazmaktan çekinme. Gerçekten okuyoruz :)

Ve eğer bu içeriği faydalı bulduysan, bir arkadaşınla ya da başka bir web sitesi meraklısıyla paylaşabilirsin.

İnternette görüşmek üzere 👋